Dante Alighieri'nin Orta Çağdan Kalma Satılık Sürgün Kalesi

Marche Bölgesinin cazibeli tepeleri arasında, Dante Alighieri'nin sürgününe karar verildiği yer olması ile ünlü küçük bir orta çağ köyünün parçası olan büyüleyici bir kale karşımıza çıkmaktadır. Çok büyük tarihi öneme sahip bu kale, günümüzde Urbino'dan uzak olmayan Marche bölgesinde satılık aşırı lüks ve cazibeye sahip organik bir çiftlik evidir. Bu kale, birçok seviyeye yayılmış 6 binadan oluşmaktadır ve toplamda 1.000 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Ayrıca, gizli muhteşem bir yüzme havuzuyla zenginleştirilmiş 3.000 metrekarelik özel bir bahçeye sahiptir. Müstahkem köy, orijinal mimari ve tarihi karakteristik özelliklerini koruyarak çok yakın zamanda restore edilmiştir.

Bu antik köy, orta çağ kulesi, koyu renkli taştan yapılmış sıra evleri, merkezde mütevazı bir çan kulesinin tepesinde bulunan on yedinci yüzyıldan kalma küçük Aziz Giovanni Battista kilisesi ile karakterize edilmiştir. Bu mücevher köyü, çevredeki küçük eyaletin savunma sistemini oluşturan tahkimatlarından birini oluşturuyordu. 1250 yıllarında 41 yerleşim yeri eyalete aitti, hepsi aynı lordun altında değildi ve gerçekten de çoğu zaman kendi aralarında kanlı anlaşmazlıklar yaşamışlardı. Kale, bir dizi tarihi olaya tanık oldu: Uguccione della Faggiola'nın 1353 yılında Branca Brancaleoni'ye karşı muzaffer savaşı, mağlupların dönüşü, Kardinal Albornoz'un egemenliği gibi. Castello della Pieve'deki kuleye yerleştirilen bir plaketin hatırlattığı gibi, Dino Compagni’nin "Cronica" ya kadar uzanan geleneğine göre, "Carlo di Valois ve Corso Donati, 4 Ekim 1301'de Dante Alighieri'nin sürgününe karar verdi". Burada Dante'nin Floransa'dan sürgününe karar veren konferans düzenlenmişti, Valoisli Carlo ve siyah Guelfilerin başı Floransalı soylu Corso Donati de bu konferansa katılmıştı.

Günümüzde lüks bir çiftlik evine dönüştürülmesiyle yeni bir hayat bulan bu muhteşem mülk, şehirlerin karmaşasından uzaklaşmak ve pastoral manzaraların keyfini çıkarmak isteyenler için ideal bir yeri temsil etmektedir. Köyün taş döşemeli bir yolu mevcuttur ve bu yol, köyü kapatan ve 2 evi birleştiren bir kemere ulaşana kadar evler ve kule arasından uzunlamasına geçmektedir. Evlerde rustik korkuluklarla ve karakteristik ahşap oymalarla süslenmiş bazı kapılara hayran kalacaksınız.

Dante Alighieri'nin sürgüne gönderilmesine karar verilen orta çağ köyünün bir parçası olan bu kale, büyüleyici cazibesiyle cezbedici ormanlık alanlara hâkim olan taş binalar, eski bir kule ve hala kutsanmış bir kilise içermektedir. Çiftlik evinin içindeki restoran ve her biri özel banyolu olmak üzere toplamda 9 misafir ağırlama odası Büyük Şair'e adanmıştır. Mülkiyet ayrıca, 170 metrekarelik geniş bir bağımsız daire de içermektedir. İç mekânlar, antik şömineler ve büyük mimari değeri olan taş zeminler, çıplak meşe kirişli değerli tavanlar ve antik taş lavabolar ile karakterize edilmiş durumdadır. En küçük ayrıntılara bile dikkat edilerek tasarlanmış dekor, dönem eşyaları ve mobilya koleksiyonları, değerli tablolar ve baskılardan oluşmaktadır. Pencerelerden çevredeki ormanlık alanın o muhteşem manzarasına hayran kalabilirsiniz. Açıkta kalan kirişler, plaka veya panellerdeki tavanlar ve yerel taş duvarlar, sıcak renkler ile sıvalı alanlarla dönüşümlü olarak otantik ve davetkâr bir atmosfer sunmaktadır. Özel bir konumda bulunan yüzme havuzu büyüleyici bir manzara sunmaktadır ve kristal renkli berrak suları, Kale'nin üzerinde durduğu şatafatlı kayaları yansıtmaktadır. Her taraf yabani güllerin, aromatik bitkilerin ve bereketli meyve ağaçlarının aromalarının hâkim olduğu bir atmosfer ile kaplıdır.

Bereketli ormanlık alanlarla çevrilmiş olan, Marche bölgesinin en kuzeyindeki bu vadi, Adriyatik Denizi'nden Apenin Dağları'nın sonuna kadar uzanmakta olup, Romagna, Toskana ve Umbria Bölgelerini çevreleyen stratejik bir noktayı temsil etmektedir. Harikalar diyarı olan merkez İtalya'yı keşfetmek için ideal bir bölgede bulunmaktadır. Burası kıyı boyunca antik köyler ve kaleler bakımından zengindir ve burada tepelere bakan birçok plaj bulunmaktadır. Apenin Dağları’na doğru çıkarken, ender güzellikteki bir Rönesans şehri olan Urbino ile karşılaşılmaktadır ve buradan antik köyler, tarihi kaleler ve asilzade şatolar ile karşılaşacağınız Montefeltro'ya doğru devam edilmektedir.

2004 yılında bu antik köy, peyzaj ve mimari mirasının korunması erdemi sayesinde, iç kesimlerdeki şehirlerin turistik ve çevresel kalitesi için bir ayrım işareti olan Turuncu Bayrak'ın prestijli takdirini elde etmiştir. Bu sıra dışı güzellikteki tarihi kale, zengin geçmişi sayesinde, İtalyan lüks mülkiyetleri arasında ender bir mücevheri temsil etmektedir ve adeta kaçırılmaması gereken bir rüyayı simgelemektedir.